Tarihi "Yarım Ada" ve "Beyoğlu" başta olmak üzere İstanbul' un yanısıra, tüm Türkiye genelinde "Taş ve Kargır yapıların Cephe Restorasyonları"nda uzmanlık edinmiş, taşeron işler üstlenen StarCephe, işlerinizde çözüm ortağınız olmaktadır.

"Topkapı Sarayından", Mimar sinan'ın ustalık eseri, şaheser "Selimiye cami'i" ne. "Türkiye Büyük Millet Meclisin" den, Beyoğlunun tarihi yapılarına kadar eşsiz referanslar ve deneyim. Bir çok tarihi Cami, İmaret hane, Medrese, Hamam, Çeşme, eski bina, yapı ve eser bizimle ihya oldu. StarCephe Restorasyon size eşsiz hizmeti taahhüt ediyor.

DETAYLAR İÇİN TILAYIN

;Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey

"Mimarlık İşemek Gibidir"

Matthew Frederick’in “Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey” isimli kitabı geçenlerde YEM Yayınları’ndan çıktı. Kitap her mimarlık öğrencisinin kabusu olan, depresyona sokan, “ben işe yaramazın tekiyim” dedirten mimari proje dersi ve tasarım üzerine 101 tüyoyu içeriyor. İçinde, temel tasarım kurallarından, jüriye nasıl çıkılıra, iyi bir pafta nasıl olmalıdan, proje sürecinde tasarımcının psikolojisine kadar pek çok faydalı bilgi var. İsveçli bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre bu kitaptaki 101 madde uygulandığında mimari tasarım dersinden A almak garanti. “Yok ben 101 maddenin hepsi ile uğraşamam” derseniz, aynı araştırmaya göre 75 madde ile B, 50 madde ile de C alınabiliyor. “Ben tüm maddeleri uyguladım ama halen istediğim notu alamadım” diyorsanız Saptamalar’dan size hiçbir yerde bulamayacağınız 102. madde: Hocayı kafala, iyi geçin, suyuna git, dediklerini yap, risk alma.

Mimarlık ve tasarım her zaman özel bir yetenek, derin ve karmaşık bir eylem olarak sunulur. Tasarımcı birbirinden çok farklı birçok etkeni bir araya getirip, ortaya benzersiz bir ürün çıkarmalıdır diye düşünülür. “Ulu tasarımcı”nın zihninde neler olup bittiği ise bilinemez. Yıllarım deneyim ve birikimi yetenekle birleşerek o özel anda tasarım birden ortaya çıkar. Bu görüş belki bir yere kadar doğrudur ama aynı zamanda yaratılan bu tasarımcı miti üzerine düşünmek gerekli. Belki de tasarım denilen şey basit, gündelik hayatımızın içinde olan sıradan bir şeydir de biz farkında değilizdir. Belki de mimarlık işemek kadar sıradan bir şeydir.

İşte işemenin ve iyi mimarlığın beş kuralı:

1.Taşa işemeyin üzerinize sıçrar. (Zemin ve malzeme bilgisi)

2.Eğime ters yöne işemeyin ayaklarınıza akar. (Topoğrafyanın kullanımı)

3.Rüzgara karşı işemeyin geri üzerinize gelir. (Hakim rüzgar bilgisi)

4.Güneşe karşı işemeyin önünüzü göremezsiniz. (Yönlenme bilgisi)

5.Ulu orta işemeyin. (Mahremiyet kuralı)

Gördüğünüz gibi tasarım sıradan, basit, gündelik hayatın içinden ve hiç de özel bir şey olmayabilir. Sizlerden de tasarım ve gündelik hayat arasındaki ilişkiyi gösteren benzer çalışmalarınızı bekliyoruz.

by MEKENAR